23 Eylül 2014 Salı

Abi Tesla'ya Çok Haksızlık Yapıldı Ya

Ahir hayatınızda en az bir kez Tesla veya "abi çok haksızlık yapıldı" şeklinde serzenişlere maruz kalmışsınızdır. Yine bir grup tesadüfler sonucu Aykırı Biyografi serisinden, şu ana kadar Nikola Tesla hakkında yazılmış en kapsamlı biyografinin çevirisine denk geldim. Elektrik gibi konulara pek ilgisi olmayan ortalama bir sözel öğrencisi olarak rahmetliye sanırım en büyük ilgim, Sanayi Devrimi ve sonrasına imza bırakabilen bir Sırp olmasıyla ortaya çıkıyor. Dünya Balkanlar'ın köpeği olsun.

Adam olacak çocuk gibi klişelere girmek istemiyorum lakin henüz 5 yaşındayken, babasının çiftliğindeki böcekleri sıraya dizmek suretiyle güçlerinden motor çalıştırmaya uğraşan bir çocuğun ileride bir şeyleri değiştirebileceğini öngörmek gerçekten zor değil. Yine daha okul çağında, üzerine net bir bilgi olmayan abisinin ölümünden fazlasıyla etkilendiği ve yetişkin dönemine çok etkisi olan karakter gelişiminin temelini attığı anlatılıyor. Hatta bir söylenti, bu ölüme kendi yaptığı bir şeyin neden olduğu yönünde. Söylentiler...

Sefillikten, genç yaşta kumar yollarına düşmek pek tabii papaz babayı memnun etmemiş. Hele ki kendisinin de o yolu seçmesini beklerken. Birkaç bağlantıyla Budapeşte veya Paris gibi iletişim ve elektrik sistemi üzerine firmaların çalışanı olarak kendine iş bulsa da, çok daha büyük bir amaca hizmet etmesi gerektiğini fark etmesi zor olmamış. Cebinde takribi 3 kuruşla gemiye atlayıp, Amerika'ya atabilmiş kendini. Thomas Edison'ın tekelindeki doğrudan akım ortamında sıfırdan başlangıç yapması gereken ve hemen hemen zıttı olan alternatif akımı savunan genç bir Avrupalı Nikola Tesla.

Sanayi Devrimi'nden sonra elzem hale gelen emperyalist düşünceyle beslenen Edison'ın mühendisi olarak haftada 8 dolara (yanılmıyorsam) çalışmaya başlayan Tesla'nın kendi fikirleri, git gide kendi çıkarı için tutuşan ve bağnaz Edison'ı rahatsız etmeye yetmiş. Bu konuda da Tesla'nın en büyük handikabı, ticari bir zihinden çok uzak olması. Şöyle ki, tanınırlık olarak bir mühendis parçasından bir mucide dönüşmesinde en büyük pay sahibi olan yatırımcı George Westinghouse'a, alternatif akımla ilgili olan tüm patent haklarını cüzi bir miktar karşılığında daha da geliştirebilsin diye satıyor. O dönem için bile inanılmaz garip tercihler.

Bir mucit olarak, dahi olmasının dezavantajı konu başlığında hayalgücünden bahsetmek mümkün. Özellikle icadı gelir getirecek tek bir alet üzerine kanalize olamayıp, hep daha şatafatlı ve gösterişli deneyler ve fikirler sayesinde çok çabuk dikkatı dağılırmış ki hayatı boyunca kıt kanaat, borç içinde yaşamasının temel sebebi de bu. Sadece hakikaten battığı dönemlerde geçiştirmelik bir patent alıp parasını kullanırken, kalan zamanlarda ise o dönem hayalcilikle itham edilmesine neden olacak uçuk kaçık ama çok büyük icatlar peşinde koşmuş. Çeşitli fuarlarda, alternatif akımla yaptığı gösterilerin gördüğü büyük ilgi de muhtemelen gururunu okşarken, cebinin boş kalmasına neden olmuş.

Bu arada sadece fikir üretip, resmiyete dökemediği bir araba şeyin patentini almadığı için fazlasıyla yerden yere de vurulmuşluğu var. Kendisinden sonra, kendi çalışmalarıyla ilerleyen insanlarla birlikte sadece başlangıç için patentini alıp ilerletene kadar bambaşka uçuk bir fikirle aklı çelinen konular olmuş. En büyük örneği; Atlantik ötesine ilk kez sinyal göndermeyi başaran Marconi'nin, bunu yaparken tam 17 patentli Tesla ürünü kullanmış olması. Sonrasında zaten Atlantik ötesine sinyal bir yana dursun, anlamlandırılabilen ses parçaları gönderen ilk kişinin Nikola Tesla olduğu mahkeme kararıyla kesinleşecekti.

Bu kadar şeyle hem zihni, hem de vücudu meşgulken sosyal hayatını da yürütme çabası ekstra gayret etmek demekti. Dostları artık, kendisine hayran bir bayanla evlenmesi yönünde ısrarcı oluyorlarmış. Ama buna karşı argüman, "bir mucidin zihni başta olmak üzere komple varlığı o tip bir şeye zaman ayıramayacak kadar yoğun durumdadır" olmuş. Pek tabii ağırlıklı olarak basın, bunu Nikola Tesla'nın eşcinsel olabileceğine doğru çekse de, bu konuyla da ilgili net bir kanıt bulunmamakta.

Bir yandan da, yaşlandıkça iyice emekli albay psikolojisine girmiş olması söz konusu. Hemen hemen her şeye muhalefet olurken, Einstein'ın atom fiziği alanına dair görüşlerine muhalefet olması da buna dahil. Her şeyi bilen insanların olduğu dönemden, uzmanlıkların revaçta olduğu döneme geçiş onun için de kolay olmamış belli olduğu üzere.

Hayata gözlerini yummasıyla birlikte Amerikan İstihbaratı'nın, tüm çalışmalarına el koyduğu ve bunları daha sonraki bilimsel çalışmalar için temel olarak kullandığı günümüzde hala iddia edilen bir durum. Her ne kadar bunun da kanıtı olmasa da, aksi durumu ispatlayacak bir kanıt da yok. Hatta 1943 yılında yapıldığı iddia edilen Philadelphia Deneyi için çalışanlardan biri olması da bunu destekler nitelikte. Çok fazla iddia oldu evet.

Çok fazla detay veremedim ama gerçekten ilgilenen için Parıltı Yayınları'ndan çıkan biyografisi bir miktar doyuruculuğa sahip düşünce yapısı ve mükemmel icatları hakkında. Naçizane tavsiye.